Ertesi sabah erkenden Japon dede ve annemle beraber okulumuza gittik. Annem ve Japon dedem üzerlerine Japon kıyafetleri giydiler . Arkadaşlarımla beraber çocuklar için hazırlanmış bir Japonya tanıtımını usluca dinledik . Neler yediklerini, deprem ülkesi olduğunu, yazı ve dillerinin bizden farklı olduğunu, selamlaşmalarını ve daha bir çok şeyi.
Mesela ben artık Japon bayrağını tanıyabiliyorum ve kanjileri gördüğümde bu yazının Japonlara ait olduğunu algılayabiliyorum. Çünkü Japon dedem hepimize fırçalar ile Japonca nasıl yazı yazıldığını öğretti. İnu yani köpeğin kanjisini öğrendik. Japon yazısı biraz karmaşık görünse de yardım alarak yazmak çok eğlenceli oldu .
Daha sonra dedemin getirdiği topaçlarla oynadık ve en sonunda Japon çocuk kıyafetlerimizi giyip güzel resimler çektirdik. Japon dedemi biraz yorduk ama hep beraber güzel bir anıyı paylaştık diye düşünüyorum. Arkadaşlarım bana Japon dede yine gelecek mi diye soruyorlar.
Diğer günlerde annem ve babam hem Türk aile yapısı ve yemeklerini hem de Alaçatı, Çeşme gibi çevremizde bulunan güzel yerleri misafirimize gezdirdiler . Beraber pazardan ve marketten alışveriş yaptılar . Yiyecekler üzerine bol bol sohbet ettiler . Yemek yaptılar . Hatta Japon dedem bize udon denen bir çeşit japon makarnası bile yaptı. Çok lezzetliydi. Dedem sayesinde Japonyaya özgü bir çok şeyi tanımış ve deneyimlemiş olduğum için mutluyum.